Hıdrellez günü, bağa, bahçeye özellikle de ekin otuna çıkılmazmış (ekin otu, buğdayın içindeki yabancı otların temizlenmesi demek) sebebi hızır ile ilyas buluşup ekinlerin büyümesi için kamçılayacaklarmış
Hıdrellez'e kadar ekin bir karış , hıdrellez'den sonra altı karış olur diyorlar.
Hıdrellez günü salıncakta sallanmak inancı bütün yıl uçarsın anlamını taşırmış , yani yapacakları işi uçarak yaparlarmış.
Biz de Sabah ezanında, dilek de bulunduğumuz kağıtları denize atmaya giderdik, bana tam inançlı olarak yapmak nasip olmadı rahmetli ablam yapıyor diye onun peşine takılırdım hatta nasıl dua edip istiyorsun diye sıkıştırırdım o söyler ben tekrar ederdim.
O inanarak yapardı istedikleri de oldu.
Hızır; yaşam suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtır. Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini imgeler. Türkiye'de Hızır’a atfedilen özelliklerin bazıları:
- Kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder.
- Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
- Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
- Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
- İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
- Uğur ve kısmet sembolüdür.
- Mucize ve keramet sahibidir.
Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs (5 Mayıs Gecesi) tarihinde kutlanır.
Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges Günü olarak kutlamaktadırlar.
Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges Günü olarak kutlamaktadırlar.
Bakınız: Kur'an (Kehf Suresi: 60-82)
Kur'an'da Kehf suresi'nde Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır. Kehf Suresi'de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için "iki denizin birleştiği yer" denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder